Uluslararası kuruluşlar, orta ölçekli işletmeler ya da küçük girişimler için sektörlerde farklı geçiş noktaları bulunuyor. Hangi sektör hangi ölçekte olursa olsun şirketler için değişmeyen tek konu işlem, veri güvenliği ve müşteri güvenini sağlamak. Çünkü müşteri güveni daha çok kar elde etmek demek. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki müşteriler güvenilir marka ve firmaları daha çok tercih ediyor. Peki, güvenlik sağlamak için ne yapmak gerekiyor?
Güvenli işlem yapmanın püf noktaları, bilgileri doğru değerlendirmek, doğru insanlarla doğru iş birlikleri yapmak ve müşterinin tüm süreçlerini güvenlik altına almak. Bu yazıda püf noktalarından sonuncusunu yani müşteri süreçlerinin güvenlik altına alınması unsuruna yoğunlaşıyoruz. Bunun içinse kavramların temeline iniyor KYC (Know Your Customer) ve çeşitlerini ayrıntılarıyla mercek altına alıyoruz!
“Müşterini Tanı” olarak basitçe Türkçeye çevrilebilecek olan KYC aslında işletmeciliğin en başından günümüze kadar yürütülen klasik bir süreç. İşletmenin mal ya da hizmet sunacağı müşteri ve müşteri gruplarının kimliklerini tespit etmesi, mal ve hizmetin kötüye kullanılma olasılığının ortadan kaldırılması gibi unsurlar KYC’nin temelini oluşturuyor. Yani basit bir senaryoda mağazaya girip bir ürünü satın almak isteyen kişinin kimlik bilgilerinin öğrenilmesi, kimlik bilgileri ile resmi kimlik bilgilerinin eşleştirilmesi KYC sürecinin tam tanımı. “KYC şu soruların yanıtlarına ulaşmak için gerçekleştirilir:
Bu soruların tamamına yanıt veren KYC’nin en temelde sorduğu soru ise şu: “Yapılacak işlem hem müşteri hem işletme için gerçekten güvenilir mi?”
Dijital yöntemlerin geliştirilmesine kadar KYC, fiziki yollarla gerçekleştiriliyordu. Müşteri veya müşteri adayı yasal kimlik belgesini (kimlik kartı, sürücü ehliyeti, pasaport vb.) yetkiliye veriyor, yetkili de belgeyi inceliyordu. Belgede bulunan bilgiler yetkililerin sorularıyla doğrulanıyor, fotoğraf karşılaştırması da anlık olarak yine onlar tarafından gerçekleştiriliyordu. Yani geleneksel süreçler insan hatalarına son derece müsaitti. Bu da güvenlik açıklarını beraberinde getiriyordu.
Geleneksel KYC süreçlerinin dijital dönüşüm ile geldiği nokta işletmeler ve kullanıcılar için çok daha pratik bir kullanım alanı yarattı. e-KYC, müşteri kimlik tespiti ve doğrulama işlemlerinde yazılım ve yapay zeka teknolojilerinin kullanılmasıyla gerçekleştiriliyor. Bu noktada uygulamalara girişlerde kullanılan kullanıcı adı ve şifre bilgileri, SMS ve mail bilgilendirme ile kimlik doğrulama ya da parmak izi, yüz eşleştirme gibi biyolojik verilerle kimlik doğrulama gibi yöntemler e-KYC’nin önemli adımlarını oluşturuyor.
Kısacası e-KYC’nin temel mantığı kimlik tespiti ve doğrulama işleminin insan kanalıyla değil dijital ve elektronik araçlar ile gerçekleştirilmesine dayanıyor.
Dijital dönüşümle şekillenen ve hem işletme hem müşteriler için hayat kurtaran bir çözüm olan video KYC ise en pratik ve hızlı kullanım özelliğine sahip. Video KYC sürecinde müşteriler nerede olursa olsun işletmeler kimlik doğrulama işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Mobil cihazların kullanıldığı bu süreçlerde seyahatte olan bir müşterinin bile en güvenli yoldan kimlik doğrulamasını yapmak mümkün. Communicator’ın müşteri ve işletmelere sağladığı faydaları keşfetmek için şu yazımıza da göz atabilirsiniz.
Video KYC sürecinde adımlar şu şekilde sıralanıyor:
Bu sürecin en önemli ayağını ise kuşkusuz güvenli kimlik tespiti ve doğrulama süreçlerinin yanında görüntülü görüşme teknolojileri oluşturuyor. Özellikle bankalarda, leasing, faktoring gibi finans işlemlerinde görüntülü görüşme esnasında bile kimlik doğrulama işlemlerinin devam etmesi önemli bir nokta. Türkiye’de bu konunun uzmanı ise yerli geliştirmeleri ile ArkSigner!
e-KYC ve video KYC ile ilgili en güvenli, en pratik ve en hızlı çözümler ise LiveAuth ve LiveAuth Communicator. Uzaktan kimlik tespiti ve doğrulama, güvenli görüntülü görüşme çözümleri, LiveAuth ailesini incelemek için hemen tıklayın!